Türkiye Turizmi Alarm Veriyor: Dolandırıcılık İle Dolu Mekânlar Listesi!

Türkiye, her yıl milyonlarca turisti ağırlayan cazibeli bir destinasyon.

Ancak bu ülkeyi ziyaret eden 5 Slovak öğrencinin başına gelenler, turizm sektöründeki bazı sıkıntıları gözler önüne serdi.

Gençlerin beş gün süren tatili, ardı ardına gelen dolandırıcılık vakaları ve çeşitli aksaklıklar yüzünden röportajda adeta bir kâbusa dönüştü.

İstanbul'dan İzmir'e ve ardından Kaş'a uzanan seyahatlerindeki hayal kırıklıkları, Türkiye'nin turizm imajına olumsuz etki eden olaylar silsilesi haline geldi.

SEYAHATİN BAŞLANGICINDAN İTİBAREN SORUNLAR ORTAYA ÇIKTI

Slovak öğrenciler, tatillerine İstanbul'da merhaba dedi.

Konaklama için Sultanahmet'i seçen gençler, sonradan bu tercihlerinin hatalı olduğunu anladılar.

Taksi dolandırıcılığı hakkındaki bilgilerine rağmen, Uber kullanımı da işe yaramadı.

Havaalanından Sultanahmet'e ulaşmak için büyük bir taksiye ihtiyaç duyan grup, Uber'de neredeyse iki katı fiyat ödemek zorunda kaldı.

Ayrıca, uzun bir yolculuk esnasında 40 euro yerine 60 euro gibi bir ücret ödedikleri ortaya çıktı.

İnternetten edindikleri bilgilere dayanarak dikkatli olmaya çalışan gençler, taksi şoförünün 'otoyol ücreti' olarak talep ettiği 500 TL'yi ödemekten son anda kurtulduklarını belirtti.

KİRALIK ARAÇ SIKINTISI VE AVIS FİRMASINDAN GELEN HÜSRAN

İstanbul’daki olumsuz deneyimlerin ardından İzmir'e gitme hazırlığında olan gençler, Avis araç kiralama firmasında da benzer bir muameleyle karşılaştı.

Online ortamda daha büyük bir araç kiralayıp, ofise geldiklerinde araçlarının arızalı olduğu ve yerine daha vasat bir araç verileceği bilgisiyle karşılaştılar.

Bununla birlikte, öğrenciler sipariş ettikleri aracın park halinde olduğu gerçeğini keşfetti.

Sinirlenen öğrenciler, duruma itiraz ettiklerinde ve yüksek sesle tepki gösterdiklerinde, aracın motor arızasının 'birden bire' düzeldiğini ve kiralanan araçla yola çıkabildiklerini aktardı.

YEMEK MOLASINDA BEKLENMEDİK ÜCRETLER

İzmir'e doğru yola çıktıklarında, iyi yorumlar alan restoranlarda mola veren öğrenciler, Türk mutfağının lezzetlerini takdir ettiklerini ancak burada da dolandırıcılıkla karşılaştıklarını ifade ettiler.

Yemeklerinin hem lezzetli hem de fiyatlarının makul olduğunu belirten gençler, yemeğin başlangıcında sunulan 'ücretsiz' suların hesaba 200 TL olarak yazılmasından büyük şaşkınlık yaşadıklarını vurguladılar.

Beş kişilik gruplarına rağmen, 6 şişe suyun fatura edildiğini söyleyen gençler, bu tür kurnazlıkların tatil keyiflerini olumsuz etkilediğini belirtti.

EFES ANTİK KENTİ'NDE GERÇEKLEŞEN HÜSRAN VE SÖZ VERİLEN TEKNE TURU

Türkiye’nin tarihi güzelliklerini keşfetmek amacıyla Efes Antik Kenti’ne giden öğrenciler, burada da büyük bir hüsranla karşılaştı.

Online olarak 20 euro civarında gösterilen giriş ücretinin kapıda 40 euro olduğunu belirten gençler, antik kentin önemli bölümlerinin halatlarla kapatıldığını ve gezilemediğini dile getirdiler.

Ekstra olarak gezi ortasında bir müze için 15 euro daha istenmesi, tatilcilerin isyanına yol açtı.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Kaş’a ulaştıklarında düzenlenen bir tekne turuna katıldılar.

2 bin TL gibi makul bir fiyata katıldıkları bu tur da, beklentilerinin altında kaldı.

İnternet sitesinde 'canlı sualtı cenneti' olarak tanıtılan yerlerin, sualtı yaşamının oldukça zayıf olduğu belirtildi. Gençler, hayal ettikleri dalış deneyimini yaşayamadıklarını ifade etti.

TÜRKİYE TATİLİ SONRASI DUYGUSAL BİR DEĞERLENDİRME

Yaşadıkları tüm bu olumsuzluklar ve dolandırıcılık girişimlerine rağmen, Slovak öğrenciler Türk insanının kötü olmadığını vurguladılar.

Türk kültürünü, tarihini ve sokak hayvanlarına duyulan sevgi ve özeni takdir ettiklerini belirten gençler, yaşadıkları olumsuz deneyimlerin kendilerini üzdüğünü ve bu durumun Türkiye'nin turizm imajına olumsuz etki ettiğini dile getirdiler.

Tatillerinin dinlenmek yerine sürekli tetikte olmayı gerektirdiğini kaydeden Slovak öğrenciler, bu kötü deneyimler yüzünden Türkiye’ye yeniden gelmeyi düşünmediklerini açıkladı.